Gourmet Burger Kitchen



Kanyon malumunuz İstanbul'un pahalı alışveriş merkezlerinin başında gelmekte. Burada bir yerde oturup yemek yemek cidden pahalı ve zor iş. Lakin farklılıkları tanıtmak üzere kurulmuş bu burger mekanı Kanyon içerisinde yer alıp lezzetli hamburger yiyebileceğiniz İstanbul'da belki de en iyi mekan. Elbette bu burger işinde iddialı olduğunu söyleyen bir sürü alternatifler mevcut fakat burası, hem aperatifleri , hem içecek seçenekleri, hem burger seçenekleri ile diğerlerinden öndedir zannımca. Ben gerçi çok burger menüsü alışkın bir bünye değilim, kebap,balık,köfte gibi alternatifler mevcut ise 1.tercihim bunlardır fakat her zaman aynı menü üzerinden değil, bazen değişik alternatiflere de bünyede yer vermek lazım. Gourmet Kitchen özellikle kabak kızartması ile şu güzel bünyede iz bırakan güzel bir mekan. Burgerlere gelince gerçekten et konusunda ciddi anlamda başarılılar ve ekmeği,iç malzemesi gayet lezzetli ve 1 adet sandviç benim gibi iri bir bünyeye bile doyurucu gelmekte. Elbette bundaki en baş etkenlerden birisi lezzetli kabak kızartma ve kızarmış patates alternatifleri. Fiyat kısmına da gelince 2 kişi burger,kızartma 1'er de bira dahil ederse ortalama fiyat 45-50 tl civarında olacaktır. Malum Kanyon, fiyata diyecek bişey yok.


GOURMET BURGER KITCHEN;
ADRES: KANYON AVM,LEVENT
TEL:212 353 03 23

Bir Türk Kahvesi keyfi "Fazıl Bey'in Türk Kahvesi"



Kadıköy çarşı malumunuz burada en fazla yer alan mekanlardan birisi. Burada çiya ile başlayan keyifli yemek muhabbetinin üstüne yeni bir mekanı burada anlatmak gerek. Burası bir türk kahvesi keyfi yaşayacağınız yer. Kadıköy Çarşı'da Migros'un karşısında yer alan sokakta solda yer alan ufacık bir dükkandan bahsedeceğim şimdi. Fazıl Bey'in Türk Kahvesi hem satışı ile çeşit çeşit kahve kakularını alabileceğiniz ufak bir kahve dükkanı ve aynı zamanda dışarıya koydukları 4-5 masası ile bu kokular içerisinde size keyifli bir sunum yapabilen bir mest-i mekan.Türk kahvesi ile yorgunluk atmak isteyen, nefes almak isteyenler ile sürekli dolup boşalan ve küçük çaplı bir kalabalıklığı farkedeceğiniz bu mekan , aklınızın ucunda bulunsun. Bazen gün gelir Kadıköy civarında bir kahve tadında dinlenme talebinde bulunursanız 4.5 tl ödeyerek güzel bir kahve içebilirsiniz.Mutlaka kahvenin sonuna da bir çay içerim derseniz 2.5 tl de taze çay için ödersiniz, 100 gr taze kahveyi de hediyelik aldığınızda 5-6 tl daha ödeyerek günün keyfini sonuna kadar yaşamız sayıldınız,bitti gitti.



Adres: Serasker caddesi no:1/a Tarihi Kadıköy Çarşısı
Tel:216 450 28 70

Cunda'da rakı balık keyfi "Meze Restaurant"


Burada bundan önce Cunda Ayvalık yazılarına yer vermeye başlamıştık. Fakat aslında yemek anlamında en detaylı şekilde tadına baktığımız, hemen hemen bütün lezzetlerini denemek için çabaladığımız, mezesinden,rakısına,balığına,tatlısına kadar geniş bir yelpazede akşamımızı geçirdiğimiz meze restaurant'tan bahsetmeden cunda hatıratlarını sonlandırmak olmazdı. Cunda elbette balık restaurantları ile ünlü bundan şüphe yoktur. Bay Nihat ve diğerleri sahil boyunca sıralanıp ege mezeleri ve balıkları ile hizmet vermekteler. Fakat Cunda sahil restaurantlarının da fiyat anlamında İstanbul boğazındaki balıkçıları ile neredeyse yarıştığını bildiğimiz için, biz biraz daha iç sokaklara girerek güzel bir akşam yemeğimizi geçirmek için Meze Restauarant'ı bulduk. Meze Restaurant geniş bir bahçesiyle özsüt arka sokağındaki meydanda sağ içte, Cunda balıkçısının karşısında yer almakta. Dediğim gibi geniş bahçesi akşam saatlerinin serinliği ile beraber rakısını,balığını yemek isteyen bünyelere, ferahlığı ve muhteşem servisi ile ciddi anlamda üst seviyede bir hizmet vermektedir. Burada sonlarda bahsetmem gerekmekte fakat ilk baştan söylüyorum ben; burada inanılmaz hızlı,güler yüzlü,becerikli bir servis mevcut var. Burada uzun süre oturup keyiflice rakınızı içmeniz için fırsat vermesi zaten bu muhteşem servise bağlı. Yemeklere gelince elbette deniz mezeleri ve zeytinyağlı mezelerden başlarsak; muhteşem kalamar, börülce , midye dolma , patlıcan ezme , semizotunun tadına burada bakmış olduk. Kalamar gerçekten taze ve kıvamı çok güzeldi, yağı yerinde, kokusunu güzel almışlar, çıtır çıtırdı. Börülce buraların malumu en önemli mezesi ve bizde en güzel börülceyi burada tatmış olduk. Lokum gibi derler ya işte burada yediğimiz börülce gerçekten lokum gibiydi. Midye dolmaya gelince , iç pilavı gayet leziz , arada tek tek atıştırmalık olarak gayet başarılı idi. Semizotu ve patlıcan ezme tat bırakan nefis mezeler olarak silinip süpürüldü. Balığa gelince ise, tekir yedik ve ağustos ayında yenilen tekir balığı için ortalamanın üzerinde bir lezzeti yakalamışlardı ve güzel bir sunum ile balığın da kenarda kıyıda kalmamasına ve bu çeşitli mezelerin ortasında an tabloda yer almasını sağladı şüphe yok. Eksik yok muydu elbette vardı. Özellikle 2 distile efe rakı istememize rağmen bulunmaması bizim tercihimizi Tekirdağ'a doğru yönlendirdi fakat elbette yılların muhteşem rakısına saygısızlık etmemek lazım, her dem lezzetini koruyan bu muhteşem üzüm suyuda gecenin çakırlığına elbette en büyük katkıyı sağladı. Tatlı kısmına gelince ise bize kendi yapımları vişneli lor ikramında bulunuldu. Benim pek yiyecek yerim kalmadığından ucundan azıcık tatmış olsamda , bir dahaki sefere daha fazla yer ayıracağım ve mutlaka tabağı silip süpüreceğim kesin. Dediğim gibi bu yemeklerin tadına bakarken en güzel şeyin muhteşem servis olduğunu yinelemekte fayda var.Son olarak fiyat kısmına gelince biz 7-8 çeşit meze, yaklaşık 750 gram tekir, 35 lik rakı ile beraber ödediğimiz ücret 100 tl idi, bu cunda için gerçekten özel bir fiyat , çünkü aynısını sahilde yapmaya kalksak ödeyeceğimiz ücret min 200 tl olacaktı , o yüzden ödenilen ücret,kalite,servis düşünüldüğünde gerçekten muhteşem, keyifli bir akşam için tamamen bedel hakedildiği için , sonuna kadar değer, sonuna kadar gidilir. Tabii bunları anlatırken bunları anlattıran yanımda muhabbetimi güzelleştiren muhteşem insana ayrıca teşekkürler, o ve sayısız keyifli akşamlardaki paylaşımımız için.
Cunda Meze Restaurant;
266 327 27 98

Hisar - İstinye arası notlar; 2 - Nar Cafe Rumeli Hisarı


Rumeli hisarının altından başlayarak iskele restauranta kadar sıralanmış malumunuz bir sürü yer vardır. Burada yer alan bir çok yer sabah kahvaltısı için İstanbul'un en fazla tercih edilen yerleri olmakla beraber boğazı izleyen manzarası ile öğle veya akşam yemeklerinde oturup solulanabileceğiniz,bişeyler atıştırabileceğiniz keyifli bir yerdir. Burada şimdi 2 şube ile hizmet veren Nar Cafe benim güzel asistanım ile beraber durduğumuz ve şinitzel keyfi yaptığımız güzel bir yer. Tavuk şinitzel elbette bir çok yerde alternatif olarak önünüze sunulan,bilinen bir yemek. Ama burada farkı ayçekirdekli yapımı,güzel kıvamı ve gerçekten başarılı ve doyurucu servisi ile boğaz hattında bahsi geçmesi gereken bir tat. Boğaz hattında eğer bir yürüyüşe çıktıysanız bir akşam serinliğinde oturup keyifli bir kadayıflı ayçekirdekle panelenmiş şinitzel yiyip bir şeyler içip 2 kişi yaklaşık 50 tl civarında bir rakama buradan kalkabilirsiniz.
Nar Cafe;
Adres: Yahya Kemal Caddesi No:32/34 Rumeli Hisarı
Tel: 212 263 24 46

Hisar - İstinye arası notlar; 1 - Emirgan Sütiş



Sütiş,malumunuz istiklal'in en başında yer alan şubesi ile kendini gösteren,iyi iş yapan ve tercih edilen bir yer. Fakat burada bahsedeceğimiz İstanbul'un en keyifli sahili Hisar-İstinye arasında yer alan belkide bu sahilde,bütçe dengelemesi açısında en sağlam yer olan Sütiş. Emirgan'da Sakıp Sabancı Müzesi'ne gelmeden denize karşı açık havada ferah,geniş bir yer Sütiş. Burası özellikle akşam saatlerinde köprüye doğru manzarası ve muhteşem bir deniz kokusuyla tercih edilebilecek keyifli bir yer. Buraya gidip ne yenir denirse elbet; pek yemekleri ve şerbetli tatlıları tercih etmem şahsen ben. Lakin nefis Kazandibi seçeneğini bir kenara koymakta fayda var. Ardından güzel bir türk kahvesi ile beraber geçecek 1-2 saati ortalama 2 kişi için 20 tl öder,mis gibi de hava alırsanız. Ha illada yemek derseniz, döner yiyin bayağı iyi olduğu söylenmekte...


Adres: Emirgan mahallesi Sakıp Sabancı Caddesi No:1/3
Tel: 212 323 50 30

Her yöreye ayrı bir saygı "Çiya"



Kadıköy 2009 yılından önce pek farkedemediğim,anlayamadığım,keşfedemediğim bir derya olarak ortaya çıktı benim için. Özellikle bir Kadıköy'lü sevgili ile beraber özellikle Nisan ayından itibaren başlayan keşfin ilk önemli durağı "Çiya" oldu. Çiya kadıköy çarşıda yer alan kilisenin üst sokağında şubeleşmenin en garip hali ile aynı sokakta 3 dükkan ile beraber hizmet vermekte. Oraya ilk gittiğimde aslında bir film festivali gününde öyle pek önemsemediğim bir yemek molasını harika noktalara ulaştıran ve unutulmaz bir an olarak tekrar koşarak gitmeme sebep olan inanılmaz bir mutfak kültürü. bir kere Gaziantep'ten Suriye'ye İran'dan Adana'ya kadar yapılabilecek bütün et yemeklerini yapan ve muhteşem bir şekilde sunan resmen alamet-i farika kısacası. Benim iki defa gitme şansı yakaladığım bu yerde tadı rüyalarıma giren,aş erdiğim,unutamadığım "halep işi" var. o nasıl bir et,baharat,sebze karışımı ve uyumudur ki insanı kendinden geçirmesin. Zaten öyle bir kendinden geçme yaşıyorum ki 2.gittiğimin ertesi günü kendimi doktorda diyet lakırdıları dinlerken buldum. Değdi mi? sonuna kadar. O halep işi için gerçekten herşeye değer. Bir detatlı olarak unutulmayan "ceviz tatlısı" var. o da o muhteşem yemeğin üzerine kaymak ile beraber sunumuyla adından söz ettiren, damakta iz bırakan,unutlması güç bir çalışma. Zaten Çiya'nın amacı bu, unutulan veya bilinmeyen mutfak kültürlerini sonuna kadar en güzel ve en başarılı şekliyle sunmak ve bunu gerçekten çok ama çok iyi yapmak.
Bu arada 2 kişi için içli köftesinden,kebabına,içeceğine ve tatlısına kadar ödenecek miktar 55-60 tl civarındadır.
Çiya sofrası;
Adres: Caferağa mahallesi güneşlibahçe sokak no:43/44/48-B
Tel: 216 330 31 90/216 418 51 15/216 316 30 13

bir dolma efsanesi "kiva han"

Galata kulesinin tam karşısında konumlanan ve belli bir misyonu üstlenmeye çalışarak gelişimini ve sunumunu ona göre hazırlayan otantik bir lokantadır "Kiva Han". Menüsü ve sunumu itibari ile eskide kalmış ve pek konuşulmamış pilavından , şerbetlere kadar çeşitlemelerin sunumunu yapan kiva han taksim civarında elbette bu menüsü ve tavrı ile içerik olarak tek ve benzeri olmayan bir restauranttır. Burada çeşit çeşit pilavları yemenin yanı sıra, sebze yemeklerinin her yöreden farklı tatları , birbirinden enfes et yemekleri haricinde en başarılı oldukları konu muhteşem dolmalardır. Burada dolma yemek istanbul içinde yapılabilecek en güzel yemekli eylemlerin başında gelir. Enfes ve çeşidi bol dolma yemek istiyorsanız adres galata'da Kiva Han'dır. bunun için de ödemeniz gereken yaklaşık miktar tatlısı,ana yemeği ile beraber kişibaşı ortalama 30-35 civarında olacaktır

Kiva Han;
Adres: Galata Meydanı No:4 Beyoğlu
Tel: 212 298 98 98

cunda'da bir sürrealizm örneği "Vino şarap evi"

Cunda yılı aşkın süredir hayalini kurduğum ve mutlaka bir yaz ortasında ziyaret etmek istediğim büyülü bir yer benim için. Bu büyülü yere bu sene yine zamanında bir plan yaparak beraberce sevdiğim insan ile yolculuğa çıktık ve burada da 10 yılı aşkın süredir muhabbetimizi paylaştığımız arkadaşlarım da planın içine katılınca değişik ve bir o kadar da güzel bir tatil oldu benim açımdan. Geçen sene gittiğimde alkol yasağından sanırım farkedemediğim fakat bu sene bütün özgürlükleri ile beraber geçirdiğim tatilde gözüme çarpan en değişik yer Vino şarap evi oldu.Vino şarap evi sahibesi Reyhan hanımın belirttiği üzere 4 yıldır burada faaliyette olan , dışarıda 5-6 masası kışın içeride 3-4 masası ile beraber ev yapımı şarapların satıldığı, lezzetli ada yemeklerinin şaraba meze olarak sunulduğu gerçekten tam olarak hayalde kurulan bir ada hayatına uygun olağanüstü bir yer. İn vino veritas tabelası ile aslında hayat felsefesini ne kadar doğru belirleyen insanların burada yeraldığını görmek bir taraftan da insanı zorla içeriye itmekte idi. Biz 5 kişilik bir grup ile ilk burayı farkedişimiz Cunda arka sokaklarını dolaşırken duyduğumuz Rum müziği ve Libya'dan gelen güzel misafirimizin şarap aşkı ile oldu. Biz dışarıda güzel bir tahta masaya oturduk ve şarap aşkı ile yanan arkadaşımızın seçtiği dolgun içimli bir kupaj örneği ve özenle hazırlanmış bir peynir tabağı ile keyfimiz yerine geldi, çalan müzikler ile beraber gece geç saatlere kadar güldük,söyledik,eğlendik ve kendimize geldik.


Devamında asıl burada yaşadığımız keşif ise güzel insan ve daimi partnerim, iş bilen asistanım ile beraber adada zeytinyağlı yemekler yemeği hayal ederken tesadüf üzerine Reyhan hanımın biz yapıyoruz buyrun cümlesine üzerine yaşadığımız akşam yemeğinde gerçekleşti. Burada bir akşam yemeğinde girit köftesi , papucaki , patlıcan çığırtma , börülce ve sigara böreği yiyerek bir ada akşamında yaşanılacak bir ziyafeti ziyadesiyle gerçekleştirmiş olduk. İnanılmaz güzel hazırlanmış bir kabak papucaki ile beraber partnerimin kendini kaybettiğine şahit olurken, ada köftesinin nasıl yapılacağını , içinde ne olduğunu hem yiyip, hem tartışan ben ise kendimi kaybederek verdiğim bu savaşta tarif anlamında bir sonuca varamadım. Öğrendiğim ekmekten uzak bir köftenin varlığı idi ve baharatının kıvamdan öte bir belirleyen olduğunu anlamak da en azından savaşmamın bir neticelendirme ile bitmesine sebep oldu. Patlıcan çığırtma kokusu,zeytinyağı ve sosu ile beraber elbette başarılı idi. Sigara böreğindeki peynir lezzete lezzet katmıştı ve son olarak o inanılmaz börülce için hep olsun,hep yiyeyim demekten başka bişey yapamıyorum ki. Hep olsun durmadan yiyeyim, bu kadar basit bir ottan bu kadar inanılmaz bir lezzet nasıl çıkar inanın çözemiyorum ama olsun sorgulamak boşuna ben damak tadıma bakayım.


Sonuçta Cunda'da yaptığımız bu yolculuğun 2 anına şahit olan bu muhteşem yer, tekrardan ve tekrardan gidip görülecek, yemeklerin tadına bakarak ıhhlamalar yaşanacak eğer talep edilirse de ayrılırken yanınızda bir de şarap alarak ziyaretin sonlanacağı gerçekten bir ada mekanı.


Buraya yaşadığı cafe restaurant tecrübeleri ile ayakta tutan ve tutmaya devam eden, adayı ve adalı olmayı anlatırken keyif alan, kendine özgü tavrı ve işbilirliği ile Reyhan hanıma da sonsuz başarılar.....


Seneye görüşmek üzere.....


Vino Şarap Evi;

Adres: Cumhuriyet caddesi no:8 Cunda / Ayvalık

Tel: 266 327 13 55

ayvalıkta bir şahhane "cafe caramel"

Daha yeni dönülen bu tatil günlerinde food and travel dergisinde görüpte gittiğimizde bir tadına bakalım dediğimiz "cafe caramel" yazısı ile sessizliği bozmaya karar verdim artık. Sabahtan yola çıkılarak akşam saatlerinde soğuk esen poyrazın da etkisiyle yorgun argın dönülen ada turundan sonra bir de deniz suyuyla yıkanmış ve beni terketmiş sigaramında verdiği stres ile açlığımı hemencecik güzel yemeklerle doldurmaya karar vererek muhteşem partnerim ile beraber cafe caramele bir telefon açmaya karar verdik. Telefonu açan Yasemin hanım Cafe Caramel'in konumu için bize Ayvalık meydanda iş bankasının sokağından devam edin,karakolu geçince sokağın sonundaki manavı görür görmez sağa dönünce karşınıza görünecektir dedi. Biz de bu kısa yolu malumunuz bir kaç dakikada aldıktan sonra cafeyi görür görmez içeriden birisinin elleriyle bizi karşılaması zaten en baştan burada acayip şeyler yaşanacağının da sinyalini vermiş oldu. Yasemin hanımı hayatımda ilk defa görmeme rağmen bizi tanırcasına sempatik tavırlar ile karşılamış olması esnaf olmak istiyorsan güleceksin lafının ne güzel uygulandığının kanıtı idi. Benim baskım ile sigara krizinden dolayı dışarıya kurulan bir kaç masadan birine oturarak hemen soğuk limonatalarımızı söyledik ve ortada ferahlatıcı, lezzetli bir o kadar da güzel bir içecek vardı, keyifle limonatamızı içtikten sonra cafenin atmosferini yaşamak ve o güzel koltuklarda oturmak üzere içeriye servisimizi açtırdık ve fesleğen soslu makarna, tavuk şinitzel söyledik. Hayatımda yediğim en ama en lezzetli makarnalardan birisini ben burada tattım. Fesleğen soslu makarna gerçekten muhteşemdi, inanılmaz güzel bir lezzet, harika pişmiş bir makarna vardı karşımızda ve bizde güzel insan ile beraber tabağın sonuna kadar sıyırmak vasıtasıyla Yasemin hanımın da takdirini kazanmış olduk. Tavuk şinitzel için ise ayrıca br yer açmam gerek kendi adıma, kıvamında kızarmış, kalınlığı çok güzel ayarlanmış ve lezzetli bir şinitzelide makarnanın yanında ağırlıklı olarak ben yemiş oldum. Bunun ardından sıra tatlılara geldi ve ortada şeftalili turtalar vardı. Şeftalili turta gerçekten çok ama çok lezzetli idi ve ben şeftaliden nefret eden insan olarak tabağı sıyırmam,nefes alma sürem ile beraber yaklaşık 3 dakikamı aldı. Sonuçta notunu aldığın bir yeri gidip keşfetmek ve sonuna kadar tadına vararak lezzetli yemekleri yemek inanılmaz bir keyifti ve bunun keyfini fotoğrafta da göreceğiniz üzere doyasıya yaşadım ben. Sonuçta muhteşem evsahibesinin de etkisini unutmamak gerek. Servisi, sunumu, hızı,güleryüzlülüğü ve muhteşem el becerisi ile beraber yemek konusunda sıkıntılı Ayvalık'ta bize muhteşem bir akşam yemeği yedirmiş oldu. Kendisine tekrar tekrar buradan teşekkür etmek isterim. Fiyat kısmını da son olarak belirtirsek, yemeği,tatlısı,içeceği ve sonunda türk kahvesi ile beraber bir kişinin ödeyeceği maksimum ücret 20 tl. Bir tatil beldesinde bu fiyatlar ile bu lezzeti bulmak inanın gerçekten büyük şans. Umarım istediğiniz gibi olur Yasemin hanım, bir dahaki sene geldiğimizde yaptığı işten daha fazla keyif alan bir evsahibesi görürüz.

Cafe Caramel;
Adres: Barbaros caddesi 37/A ayvalık
Tel: 216 312 85 20

Bursa'nın Rumeli Kavağı "Trilye"


Haziran ayı başında yolumuz yakın olması ve deniz kenarının cezbetmesi sebebiyle Trilye'ye düştü. Trilye Mudanya'dan yaklaşık 10 km ileride ufak bir kasaba. Tek tük tarihi evler etrafta yer almakta ve Trilye sahilinde balıkçılar ve şehrin yeni ismi Zeytinbağına istinaden köylü pazarı ile zeytin,zeytinyağı satan emekçi çiftçiler yer almakta. Trilye'ye ulaşım Yenikapı - Bursa feribotundan sonra eğer akşam saat 21:00 i geçmemiş ise Güzelyalından dolmuş ile yoksa ticari taksi ile ulaşmaktasınız. Trilye Bursa ve İstanbul'a bu yakınlığından dolayı haftasonu var olan 6-7 pansiyon ile yoğunluk yaşamaktadır. Haftasonu uğramayı düşündüğünüzde mutlaka bir kaç öncesinden kontrol etmekte fayda var yoksa giderim , kalırım hesabı ile açıkta kalmanız ihtimaliniz vardır. Biz bu kontrollü ruhumuzla yerimizi önceden ayırtarak, Trilye sahilde yer alan Çınar Otel'e yerleştik ve 2 günümüzü orada geçirdik. Çınar otel Trilye sahilde ufak bir yer ve Cavit beyin işlettiği kendine ait restaurantı olan mütevazı kelimesinin uygun düşeceği bir pansiyon. Ev eski bir ev ve toplasanız 6-7 odası var. Ben sabah kahvaltısı sonrasında bu pansiyon&restaurantta inanılmaz bir akşam yemeği yedim. Bu akşam yemeği benim tahminlerimin çok ama çok ötesinde gelişti ve burada olmayı haketti. Bir gece öncesinden üstadımız Cavit bey ile konuştuğumuz gibi muhteşem bir levrek ızgara geldi masamıza. Deniz levreği olması ve Cavit beyin özel pişirimi ile ortada muhteşem bir balık vardı. Yağı, tuzu nefis, ızgarada tam kıvamında kalmış, taze , büyüklüğü ve görüntüsü göz doyuran enfes bir yemek. Levrek benim elbette çok ama çok sevdiğim bir balık ama bunun ızgarasını bu kadar güzel şekilde yemek ilk defa başıma geldi. Kendimi kaybettim , karşımdaki insanın bir ara sadece ama sadece benim yemek yediğimi izlediğini gördüm. Kısacası Cavit bey muhteşem bir yemek lezzeti sundu o akşam bize, ve bu balık lezzeti arka masada yer alan misafirlerin söylediği gibi burası Bursa'nın Rumeli Kavağı'dır sloganını çalmama sebep oldu. Burası kalamarından, midyesine, balığından,deniz mahsüllerinden yapılmış mezelere kadar herşeyin inanılmaz güzel bir sunumu olduğu, hem fiyatı, hem muhabbeti ile akılda kalmasının şart olduğu bir yer. Fiyatlarda kavağın yarısı kadar. Kişibaşı 50-60 tl ye içki , levrek, meze, meyve hepsini rahatlıkla yiyebilir,içebilirsiniz. Neyse Trilye haftasonu günübirlik veya 1 gecelik konaklama , kaçış ve yemek lezzeti için nefis bir yer ama gitmeye karar verdiğinizde mutlaka Çınar otelde Cavit beyden Levrek ızgara isteyin.

Adres: Eskipazar caddesi No:1 Trilye / Mudanya

Tel: 224 563 20 33

taşta balık keyfi "berceste"


Yazın daha yeni başlaması ile tatil fırsatımızı site tanıtımında o bob marley'in güzel sözü "dünyanın en güzel müziği sessizliktir" mottosu ile karşılayan assos a 5 km bektaş köyünde yer alan saklı bir yer Berceste'de kullandık. Şans eseri güzel bir insan ile beraber ilk paylaşımımızı burası olarak seçmiş , İstanbul'dan Ayvacık istikametinde Truva denilen firma ile yaklaşık 9 saatlik yolculuktan sonra ulaşılmış taştan bir butik hoteldi burası. Taş oteli bir emekli asker Çetin bey işletmekte ve kendisi saygısı,duruşu ile presinsiplerine bağlı bir otel işletmecisi olarak görüntüsünü belli etmekte ve her haliyle ciddi bir kurumun ortasında yer almanın verdiği bir güvenide etrafına saçmakta idi. Otelde Çetin beyin abisi Güngör bey mutfakta aşçılığı üstlenmiş , eskiden gelen köftecilik tecrübesi ve efsane haline gelmiş Çağın Motel deneyimi ile zaten sağlam yemekler ile müşterilerini ağırlayacaklarının garantisini kesin olarak sunan bir görüntü, istek ve çalışma azmine sahipti. Biz otele 4 gibi yerleştik ve akşam saat 19:30 gibi akşam yemeğimizi yemeğe ve beklemeye karar verdik. Akşam yemeğimizde önümüzde taşta pişmiş, sarımsağı , zeytinyağı ile kıvamı,kokusu muhteşem bir şekilde tutturulmuş orkinos balığı var idi. Yanında elbette güzel mezeler vardı ama bu balık hayatımda tattığım en acayip lezzetlerin başına yer alan ve hiçbir zaman unutamayacağım,buraya yazarakta unutturmayacağım bir tat oldu. Özellikle Midilli'ye karşı önünde hiç bir manzara engeli olmadan yenilen bu enfes yemek garanti verebilirim ki hayatım boyunca unutamayacağım yemeklerin en başındadır. Bunda Çetin beyin nezaketi , Güngör beyin lezzet tarifini paylaşma isteği ve Berceste Otel'in sessizlik ve koskoca bir Ege manzarası ile insanı karşılamış olmasının etkisi büyük mü, elbette büyük. Ama bu etkenlerde zaten bir yemeği değerlendirirken başlı başına sebep oluşturmaya yetmez mi? 3 gün kaldığım o süre içerisinde 1. ve 3. gün Berceste'de taşın üzerinde yapılmış Orkinos'un tadına baktık ve güzel insan ile beraber ortak kanaatimiz, yılın belirli bir zamanında bu saygıdeğer ev sahiplerini tekrar ziyaret etmek ve bu evsahipliğinin, ambiansın , balığın tadına tekrardan bakmak ve bunun peşinden koşmaktır.

Berceste Hotel Damlarkayası Restaurant;
Adres: Assos Bektaş köyü , Sivrice Feneri ,Ayvacık
Tel: 286 723 46 16

ilk yazı bir tanıtım


Bu blog bekowsky deneyiminden sonra biriktirilen lezzet duraklarının paylaşımı amacıyla kurulmuş ve niheyetinde paylaşılmaya karar verilmiştir. Yaklaşık 7 yıldır ömrümün önemli bir kısmını oluşturan yemek yemek ve yemek yapmanın verdiği güven ile bu paylaşım umarım bir kaç kişiye ulaşır ve onların kim bilir akşamın bir vaktinde yiyebilecekleri bir yemeğin veya kutlayacakları bir günün ucunda katkısı olur. Back up çalışma deneyimide elbette bu güvene katkıda bulunmuştur ve haftanın her günü neredeyse birilerine akşam , öğle, kutlama, doğum günü gibi bir çok mekan alternatifi veren bu fakir bu deneyimlerini artık yazıya dökerek zamanımızın kısa bir kısmını dert olmasından , karar verilememesinden çıkaracaktır. Neyse bu bir tanıtım idi ve o şekilde kalsın, bundan sonrasında yazılan yazılar ve değerlendirmeler bana yapılacak eleştiriler ve öneriler ile umarım bir kaç ay sonrasında paylaşımı yüksek ve arada bir göz atılan bir blog olması dileğiyle.

Rastgele diyelim, damağımızın tadını paylaşalım .